Mitolojiden Sinemaya Büyük Uyarı- The Return/Dönüş

MÜJDE IŞIL- Homeros’un “Odisseia” destanı, Odysseus’un Truva Savaşı’ndan sonra vatanı İthaka’ya dönüşünü anlatır. 10 yıl süren dönüş yolculuğunda Odysseus, çeşitli zorluklarla karşılaşır ve krallığına dönmesi gecikir. Destanın uyarlaması olan “The Return/Dönüş” filmi ise Odysseus’un yolculuğu değil, yıllar sonra topraklarına dönmesi üzerine odaklanıyor. Film, Odysseus’un kurnaz ve kibirli karakterini, Truva atı hilesinin yaratıcısı olan biri olarak değil, yıkılmış ve vicdan azabı içindeki bir halde gösteriyor.

Kraliçenin İsyanı

Filmin yönetmen koltuğunda Luchino Visconti’nin yeğeni ve “The Full Monty/Anadan Doğma”nın yapımcısı Uberto Pasolini bulunuyor. Pasolini, destanı mitolojik öğeler yerine savaşın getirdiği yıkıma ve Kraliçe Penelope önderliğindeki kadınların isyanına odaklanarak günümüz olaylarını eleştiriyor. Erkeklerin savaşa gönüllü olduğu ancak barış getirmediği vurgulanıyor. Penelope’nin güçlü ve sadık karakteri, filmde etkileyici bir şekilde işleniyor. Canavarların yerine, Penelope’nin etrafındaki koca adayları sırtlan sürüsü alıyor. Film, karakterlerin ruhsal durumlarını yakın planlarla göstererek teatral bir etki yaratıyor.

Oscar Adayı “The Brutalist”

10 dalda Oscar’a aday olan “The Brutalist”, holokosttan kurtulan başarılı bir Macar mimarın Amerikan rüyası yerine kâbusla karşılaşmasını konu ediyor. Filmde, zengin bir iş insanının himayesinde yapılan bir yaşam merkezinin inşası sırasında kapitalizmin ve entelektüel kıskançlığın sonuçlarına tanık oluyoruz. Filmi yazıp yöneten Brady Corbet, kahramanını zor kararlarla baş başa bırakarak izleyicileri derin düşüncelere sürüklüyor. Adrien Brody ve Guy Pearce filmdeki rolleriyle dikkat çekiyor. Ancak, holokostla ilişkili filmlerin sadece Yahudileri ön plana çıkarıp diğer soykırımları görmezden gelmesi eleştiriliyor.